Saeedah, Yerinden Edilmiş Yemenli Bir Anne.

Saeedah, yerinden edilmiş Yemenli bir anne, evinden kaçmak zorunda kaldıktan sonraki hayatının acı gerçeklerini paylaşıyor. 

Koşullar travmatik oldu, Saeedah diyor ki, “Çok üzücü bir zamandı. Ayrıldığımızda yanımıza hiçbir şey alamadık, ne battaniye ne de un. Aceleyle ayrılırken kapıları bile açık bıraktık.” Kaçışın kaosunda, Saeedah ve ailesi neredeyse sahip oldukları her şeyi terk etmek zorunda kaldılar, gerekli malzemeleri toplamak için zamanları yoktu. 

Şimdi, bambaşka bir yerde, Saeedah’ın ailesi çok az şeye sahip. Yerinden edilme, onları bir zamanlar bildikleri rahatlık ve güvenlik olmadan hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışırken zor durumda bıraktı. Ailesinin tek geçim sağlayıcısı olarak, Saeedah ağır bir yük taşıyor, ancak zorluklara rağmen, sevdiklerine bakmak için elinden gelenin en iyisini yaparak dirençli kalıyor. Ailesi, kaynakların kıt olduğu yeni bir yere uyum sağlamaya çalışırken hala zor durumda. 

Ailenin günlük hayatı, mali istikrarsızlık ile şekilleniyor. “Sadece karşılayabileceğimiz şeyleri yiyoruz, ama bu bir zorluk çünkü yeterli paramız yok.” Yemen’deki çatışmadan etkilenen birçok kişi gibi, temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacakları konusunda sürekli bir belirsizlik içinde yaşıyorlar. 

Ramazan ek zorluklar getirirken, Saeedah durumunu, “Yeterince yiyecek olmadığından, Ramazan boyunca ailecek mücadele ediyoruz.” şeklinde anlatıyor. Bu kutsal ay, düşünme ve toplumsal desteği yaşama zamanı olması gerekirken, bu ailenin zor durumunun bir başka hatırlatıcısı haline geliyor. “Başka ne söyleyebilirim…Bizim için zor bir zaman,” diye ekliyor Saeedah. 

Kaynak eksikliği, et gibi temel ihtiyaçların uzak bir anı haline gelmesine neden oluyor. “Son kez et yediğimizde Kurban Bayramı’ydı. Bu bir yıl önceydi.” Saeedah’ın hikayesi, Yemen’de milyonlarca kişinin karşılaştığı devam eden zorlukları vurguluyor. Burada çatışma, yerinden edilme ve ekonomik zorluklar aileleri harap etmeye devam ediyor. 

Yemen, 2024 yılında çatışmaların on birinci yılına girerken, dünya çapında en büyük insani krizlerden biri olmaya devam ediyor. 23,4 milyon insan (nüfusun %73’ü) yardım alıyor, bunlar arasında 4,3 milyon ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişi de yer alıyor. Bu da dünya çapında dördüncü en büyük ülkesi içinde yerinden edilmiş insan nüfusunu oluşturuyor. Yedi yıl süren amansız çatışma, güvensizlik ve çökmüş bir ekonomi, Yemen nüfusunun %80’ini yoksulluk sınırının altına itti ve sivillerin devam eden krizin ağır sonuçlarına katlanmasına neden oldu. 

Zekât ve sadaka bağışçılarının cömert desteği sayesinde, Saeedah’ın ailesi gibi aileler iftar için sıcak bir yemek de dahil olmak üzere temel ihtiyaçlara erişebiliyor. Bu katkılar, savunmasız ailelere bu kutsal ayda hayatta kalmaları ve onurlarını korumaları için gerekli desteği sağlayarak kritik bir fark yaratıyor. 

UNHCR 2024 yılında, zekât ve sadaka fonları sayesinde, Yemen’de 12.630 yerinden edilmiş aileyi -yaklaşık 74.808 kişiyi- destekleyebildi. 

Diğer Hikâyeler

Hassan ve Mariam, Ürdün'deki Yaşlı Suriyeli Mülteci Büyükanneler ve Büyükbabalar.

Kışın aldıkları ufacık destekle hayatta kalmak için mücadele ederken, zorlu koşullarla karşı karşıya kalıyorlar. Neyse ki UNHCR’nin zekât fonu ve yardımsever bağışçılar sayesinde, ısınmak, beslenmek ve korunmak için hayati yardım alabiliyorlar.

Saddam, Bangladeş'te Arakanlı mülteci bir baba.

Büyük zorluklara rağmen, “Ramazan soframız, en çok ihtiyacı olanlara bir yer açmakla ilgili” diyerek topluluk ruhunda umut buluyor. UNHCR’nin çabaları, Saddam’ın ailesi gibi aileleri desteklemek için derin bir fark yarattı. Binlerce Arakanlı aile zekât katkıları sayesinde, Ramazan boyunca temel yardım aldı.

Thuraya, Çad'da Yaşayan Dört Çocuk Annesi Sudanlı Mülteci.

Thuraya’nın hikayesi, Çad’daki birçok mültecinin karşılaştığı geniş bir sorunu yansıtıyor; kaynaklar sınırlı ve su gibi temel ihtiyaçlar genellikle erişilemez durumda. UNHCR’nin Düzenli Sadaka programı, sürdürülebilir su çözümleri sağlayarak ve sağlık hizmetleri gibi temel hizmetler sunarak bu boşluğu kapatmak için çalışıyor.