Ayesha şöyle diyor: “Yerimizden edildik, bir köyden diğerine taşındık, en sonunda şehre geldik. O zamandan beri, kızım kötü durumda, kocam… O öldü mü, kayboldu mu veya başka bir yere mi gitti, bunu bilmiyorum.”

Ayesha’nın on yaşındaki kızı Yasamin, roket evlerine isabet ettiğinde sadece dört yaşındaydı. Ayesha, “Böbrekleri ve bel bölgesi ciddi şekilde yaralandı. Artık yürüyemiyor ve birkaç ameliyat geçirdi. Doktorlar durumu kritik dedi. Şimdiye kadar beş ameliyat geçirdi ve geçen ay iki ameliyat daha oldu. Borç içindeyim, onun tıbbi bakımını karşılamakta zorlanıyorum.” diyor.

Kendi kalp hastalığına rağmen, Ayesha çocuklarına bakmak için durmaksızın çalışıyor. “Akşamları insanların evlerinde çalışıyorum ama haftada sadece iki veya üç gün iş bulabiliyorum. Günde 250 Afghani (3 $) kazandığımda, Yasamin’in ilacını mı, yoksa çocuklarım için yiyecek mi alacağımı seçmek zorundayım. Ekmek pişirmekten ellerim yandı, temizlik yapıyorum, çamaşır yıkıyorum ve bulabildiğim her türlü işi yapıyorum. Ama bu yeterli değil.”

Ayesha’nın en küçük oğlu Ahmad Zia da hasta. “Depremlerden sonra çadırda kalmaya başladığımızdan beri, göğsünü üşüttü. Şimdi ona oksijen sağlamam gerekiyor. Oksijen makinesi kiraladım ama bunu ne kadar süre tutabileceğimi bilmiyorum. Oğlum da ameliyat oldu ve onun durumu beni çok üzüyor. Keşke çalışıp evimize ekmek getiren bir büyük oğlum olsaydı.”

Ramazan ayı, Ayesha’nın ailesi için özellikle zor geçiyor. “Ramazan’da orucumuzu sadece bir bardak çayla açıyoruz. Eğer patates bulursak, onu, aksi takdirde, sadece ekmek yiyebiliyoruz.”

Ayesha’nın yardım edenlere iletmek istediği mesaj içten. “Allah onlara sorunlarımı çözmemde yardımcı olmaları için güç versin. Sorunlarımı çözmeme yardımcı olabilmeleri için dua ediyorum ki çocuklarım ben burada olsam da olmasam da ayakta durabilsin.”

2024’e baktığımızda, Afganistan’daki durum hala çok zor; 24 milyon insan (Afganistan nüfusunun yarısından fazlası) acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor, 5,7 milyon Afgan mülteci ise Pakistan ve İran dahil olmak üzere 5 komşu ülkede barınıyor.

Afganistan, güvenlik sorunları ve bitmeyen doğal felaketler nedeniyle ciddi kaynak sorunları yaşayan 3 milyonun üzerinde yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapmaktadır. Bu sürekli yerinden edilme, iklimle ilgili felaketlerin etkisiyle birleştiğinde, uzun vadeli bir savunmasızlık döngüsü yaratmakta ve iyileşme çabalarını engellemektedir.

Ayesha’nın ailesi, UNHCR’dan nakit yardımı alan binlerce Afgan mülteci ve yerinden edilmiş aile arasında yer alıyor. Mülteci Zekât Fonu’na bağışlanan zekât ve sadaka, UNHCR’ın uygun yararlanıcılara ihtiyaç duyulan yardımı sağlamasını mümkün kılıyor.