Wafaa, Yemen'de yerinden edilmiş bir anne.
Yemen’de yerinden edilmiş bir anne olan Wafaa, kocasını kaybettikten sonra hayal edilemez zorluklarla karşılaşıyor. Şimdi, ailesinin tek geçim kaynağı olarak, onlara temel ihtiyaçlarını karşılama mücadelesi veriyor; bu dünya onlara pek umut sunmuyor gibi görünüyor.
“Çocuklarım okula gidiyor ve gün boyunca hiçbir şey yemiyorlar,” diyor Wafaa, çocuklarına bakamayan bir annenin sessiz acısıyla dolu sesiyle. “Saat 5’e kadar yemek yemiyorlar.”
Kocasının yokluğunda, Wafaa’nın küçük oğlu, yaşından çok daha büyük sorumluluklar üstlenmek zorunda kaldı. “Küçük oğlum, ailemize bakmamıza yardım ediyor,” diyor. “Yaşındaki çocuklar okulda olmalı, ama zavallı oğlum hiç okula gidemedi. Ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda.”
Ramazan yaklaşırken, Wafaa’nın endişeleri derinleşti. “Ramazan başlayacak ve onlara yemek bulamayacağımı düşünmek beni üzüyor… Sabırlıyım ve Allah’ın iradesini kabul ediyorum” diyor; inancı, zorluklara rağmen güçlü kalıyor.
Düşünme, oruç tutma ve toplumla kaynaşma için bir zaman olan kutsal Ramazan ayı, Wafaa için kendine özgü zorluklar getiriyor. “Ramazan’da dua ettiğimde, Allah’tan yardım ve çocuklarımı güldürmesini istiyorum,” diyor Wafaa. “Tek derdim çocuklarım.”
Wafaa’nın zorlukları, acil müdahale ihtiyacını vurgulamakta ve zekât bağışlarının sıkıntı içindeki ailelerin hayatındaki etkisini göstermektedir. Onun hikayesi, yoksulluk ve evlerine dönme isteği içinde birçok Yemenli annenin yaşadığı zorlukları sembolize ediyor.
Yemen, dokuzuncu yılındaki çatışmaya girerken, halkının insani yükü giderek kötüleşmekte; ekonomik çöküş, yükselen fiyatlar ve çevresel şoklarla daha da derinleşmektedir. 4.5 milyonun üzerinde yerinden edilmiş kişi ve 65.000’den fazla mülteci ve sığınmacı, güvensizlik, yoksulluk ve temel hizmetlere sınırlı erişimle karşılaşarak günlük zorluklarla mücadele ediyor. Çatışmalar, nüfusun tahminen %80’inin yoksulluk sınırının altında yaşamasına yol açmış olup, bu da dünyanın en kötü insani krizlerinden birini oluşturmakta; ülkedeki 18.2 milyon insan hayatta kalmak için insani yardıma bağımlı.
UNHCR’ın zekât girişimi, bu savunmasız nüfuslar için bir can simidi sunarak, gıda, su, barınma ve ilaç gibi temel ihtiyaçların sağlanmasına yardımcı olmaktadır. Zekât katkısı, ailelere bu zorlu zamanlarda dayanmak ve daha iyi bir yarın umudunu korumak için ihtiyaç duydukları desteği sunarak kritik bir fark yaratmaktadır zekâtın etkisi, Wafaa’nın ailesi gibi ailelerin hayatlarını yeniden inşa etmelerine yardımcı olmuş, barınma, gıda, su ve ilaç gibi temel ihtiyaçlarını güvence altına almalarına olanak sağlamıştır.
UNHCR, zekât ve sadaka fonları sayesinde, 2024 yılının ilk yarısında Yemen’de 5.200 yerinden edilmiş aileyi -yaklaşık 31.202 kişiyi- destekleyebilmiştir.
Diğer Hikâyeler
Mahmoud ve Saqrah, Lübnan'da Suriyeli yaşlı bir mülteci çift.
Lübnan’daki Suriyeli yaşlı mülteci çift Mahmoud ve Saqrah, özellikle Ramazan ayında, değer verdikleri geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam ediyorlar.
Fatna, Çad'daki on çocuğuyla yerinden edilmiş Sudanlı bir anne.
“Kamp ile su kaynağı arasında beş kilometre yürüyüş yapıyoruz ve bu son derece zor,” diyor Fatna.
Ayesha, Afganistan'dan yerinden edilmiş 45 yaşında bir kadın.
Ramazan, Ayesha’nın ailesi için özellikle zor geçiyor. “Ramazan’da orucumuzu sadece bir bardak çayla açıyoruz. Eğer patates bulursak, onu; aksi takdirde, sadece ekmek yiyebiliyoruz.”