Yemenli yaşlı bir kadın olan Safiye, “Ramazan ayında bir huzur duygusu yaşıyoruz” diyor. 

Safiye, savaş nedeniyle ailesiyle birlikte Hudeyde’deki evinden kaçmak zorunda kaldı. Kendisi ve ailesi şu anda bir mülteci kampında yaşıyor ve yüksek kiralar nedeniyle temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyor. 

“Başka nereye gidebiliriz?” 

Ramazan ona huzur ve mutluluk duygusu getiriyor ve yerinden olmanın zorluklarına rağmen dua ve imanla teselli buluyor. “Dua ettiğimizde ve Tanrıyla konuştuğumuzda Tanrı endişelerimizi giderir” diyor. 

Yaklaşık on yıl süren çatışmaların ardından Yemen ekonomisinin çökmesi fiyatların hızla yükselmesine, yoksulluğun yaygınlaşmasına ve önemli altyapıların zarar görmesine neden olarak insani krizi daha da kötüleştirdi. Yemen aynı zamanda iklim değişikliğine karşı dünyanın en savunmasız ülkeleri arasında yer alıyor ve 2023’te kasırgalar, kuraklıklar ve seller de dahil olmak üzere iklimle bağlantılı yerinden edilmelerde artış yaşanıyor. Ülke endişe verici yetersiz beslenme oranlarıyla karşı karşıya; 2024 yılında 6 milyonu acil durumlarda olmak üzere tahmini 17,6 milyon insanın ciddi gıda güvensizliğinden muzdarip olması bekleniyor. Yerinden edilme orantısız bir şekilde kadınları ve çocukları etkiliyor; yerinden edilmiş bireylerin %80’i bu demografiye giriyor ve yerinden edilmiş hanelerin %26’sı kadınların aile reisi olduğu bir grubu kapsıyor. 

Safiye, “Tanrı bu duruma bir son verene kadar… Ya öleceğiz ya da daha iyi bir hayat yaşayacağız” diye düşünüyor. 

Safiye, belirsizliklere rağmen daha iyi bir gelecek umudunu koruyor. “BM Mülteciler Örgütü’nden aldığım nakdi yardımla ameliyat olabilirim. Paranız olduğunda yapmaya ihtiyacınız olan şeyleri yapabilirsiniz.” 

Safiye’nin mücadelesi acil müdahale ihtiyacını vurguluyor ve zekât bağışlarının sıkıntı içindeki ailelerin hayatları üzerindeki etkisini gösteriyor. Hikayesi, çok sayıda Yemenli annenin yoksulluk ve evlerine dönme arzusu arasında yaşadığı mücadeleleri somutlaştırıyor. Safiye artık sadece dua ediyor ve şöyle diyor: “Yüce Tanrıya duam… Bize barış dolu bir son vermesidir.” 

Zekâtın etkisi, Safiye’nin ailesi gibi ailelerin barınma, yiyecek, su ve ilaç gibi temel ihtiyaçları sağlayarak hayatlarını yeniden inşa etmelerine yardımcı oldu. Safiye, “Yüce Tanrıya duam, bize barışçıl bir son vermesidir” diyor. Onun sözleri, insan ruhunun zorluklar karşısındaki dayanıklılığını dokunaklı bir şekilde hatırlatıyor.