Tarim Fetva Konseyi, Yemen’in Hadramaut kentinde bulunmaktadır. Hadramaut, bin yıldan fazla bir süredir önemli bir ilim merkezi olmuştur ve dünyanın önde gelen Şafii alimlerinin çoğu burada yetişmiştir.
Fetva, zekât fonlarının Kuran’da Tevbe Suresi’nin 60. ayetinde belirtilen kategorilere dağıtılması gerektiğini teyid ederek başlar:
“Zekât gelirleri ancak şunlar içindir: Yoksullar, düşkünler, sadakaların toplanmasında görevli olanlar, kalpleri kazanılacak olanlar, âzat edilecek köleler, borçlular, Allah yolunda (çalışanlar) ve yolda kalmışlar. İşte Allah’ın kesin buyruğu budur. Allah bilmekte ve hikmetle yönetmektedir.”
Ayrıca zekâtın gayrimüslimlere verilemeyeceğinden de bahseder.
Fetva, normalde zekâtın toplayıcısının vali ya da onun temsilcisi ya da başka bir kişinin mallarından sorumlu kişi olduğunu açıklayarak devam eder.
Daha sonra fetva, Şafi’i mezhebinin Müslüman olmayan bir kişiye veya bazı hayır kurumlarına veya kuruluşlara zekât verilmesi durumunda belirlediği üç şartı açıklar: Zekât bağışçısı zekât alan kişiyi belirtmeli, kişinin zekâtı aldığını bilmeli ve zekât vermeye niyet etmelidir.
Fetva daha sonra İslami açıdan herhangi bir masrafın zekât fonlarıyla karşılanmasına izin verilmediğini açıkça ortaya koymaktadır. Eğer gönüllü olarak çalışmıyorlarsa personel maaşları diğer meşru kaynaklardan ödenmelidir. Tahsildarın zekât konusunda güvenilir bir Müslüman ve hukukçu (fakih) olması da zekât toplamanın şartıdır. Malları tartan veya zekât hesaplayan kişiler gibi tahsildara yardım edenlerin Müslüman olmaları bir zorunluluk değildir. Burada belirtmek gerekir ki, fetva bu şartların ifade edildiği İslam fıkhı kitaplarına atıfta bulunmaktadır. Ancak yukarıda belirtilen şartlar yöneticinin fiziksel olarak halka gidip zekâtlarını toplamak için (sai olarak adlandırılan) bir kişiyi atadığı zamanlara aittir. Sai verilen zekâtı hesaplar ve tartardı, böylece zekâtın tamamı etkili bir şekilde verilirdi. Bu fetva yukarıda özetlenen tarihi bağlamı akılda tutarak yorumlanmalıdır.
Fetva, zekâtın toplandığı ülke dışına nakli konusu ile sonuçlanmaktadır. İmam Şafi’den rivayet edilen en güçlü görüş buna izin verilmediği yönünde olsa bile, karşıt görüş hâlâ geçerlidir ve âlimlerin çoğu aslında bunun yapılabileceği kanaatindedir.
Social Profiles